1 Kasım 2020 Pazar

FED UP (Tıka Basa)

 

    Fed Up (Tıka Basa), 2014 yılında beslenme ve obeziteyi konu alan Amerikan yapımı bir belgesel filmidir. Belgeselde; Amerikan yiyecek endüstrisinin insan sağlığı üzerindeki etkileri, çocuk yaşta obezite problemleri, uzman doktorlar tarafından beslenmenin geçmişi ve şimdiki durumu hakkındaki karşılaştırmalara yer verilmiştir. İtiraf etmeliyim ki izlerken dehşete düştüm. Gıda endüstrisinin maddi kazanç uğruna insan sağlığına bu denli zarar verdiğini izlemek korkunç! 


    Bugünkü konu, zamanın en büyük salgını obezite! Uzmanlar yemek bağımlılığının sigaradan daha kötü olduğu kanısında. Obezite gittikçe artmakta ve artmaya devam etmektedir. Obezite; diyabet, metabolik sendrom, hipertansiyon, felç, kalp krizi gibi birçok sağlık probleminin asıl sebebidir. Öyle ki artık obeziteden ölenlerin sayısı, açlıktan ölenlerden fazla durumdadır. 

    Geçmişte yiyeceklerde yağ oranları çok fazlaydı ve bu sağlık problemlerine yol açıyordu. Gıda endüstrisi de bunu kabul etmediklerini söylüyorlardı. Ancak yapılan araştırmalar sonucu gerçek gün yüzüne çıktı ve yiyeceklerdeki yağ oranı azaltıldı. Gıda endüstrisi yiyecekleri lezzetli hale getirmeleri gerektiğini düşünüp bu seferde şeker oranını artırdı ve ürünleri piyasaya sürdüler. Böylelikle insanlara, yiyeceklerin zararlı olmadığını düşündürmek istediler. Ancak şeker sağlıklı değildir. Şeker çok acıkmaya neden olur. (Meyve de şeker var ancak bu meyve zararlı demek değildir. Vücudumuzun şekere de ihtiyacı vardır ama bu bizim tükettiğimiz kadar fazla  değil! Asıl zararlı olan şeker endüstri de kullanılan şekerdir. Ama meyvelerdeki gibi doğal şekerleri de gerektiğinden fazla tüketmemek gerekir.)

    Belgeseldeki araştırma ve analizler Amerika üzerine ama aslında sadece Amerika değil diğer bir çok ülkede de obezite sorunları mevcuttur.


    Obezite problemi ülkede yaygınlaşınca doktorlar bunun nedeni üzerinde çeşitli araştırmalar yapıp suçlunun işlenmiş gıdalar ve bu gıdalara sonradan eklenmiş şekeri suçlu ilan etmiştir. Ancak gıda firmaları bunun doğru olamadığını insanların çok fazla kalori alıp bu kalorileri yakacak kadar hareket etmemelerinin bu sonucu doğurduğunu söylemektedir. Bunun üzerine hükümet harekete geçme çağrısında bulunmuş, herkesin spora zaman ayırmasını istemiş. Ancak zamanla bunun çok da işe yaramadığı görülmüş.

    
    Kalori nedir? Kalori değerlerinin aynı olması çeşitli besinlerden alınan kalorileri eşit kılar mı? Yani 1 kalori her zaman 1 kalori midir? 160 kalori kola ve 160 kalori bademin beden üzerindeki etkinin aynı olduğunu söyleyemeyiz. Kola, çok şeker içerir. Bir insan kola içince aynı anda çok fazla şeker almaktadır ve karaciğer bu şekerin tamamını karşılayamaz. Bir kısmını enerji için kullanırken fazla olanında yağa dönüşmesine neden olur ve yağlanmalarda zamanla kilo artışı ve obeziteye neden olur. Bunun dışında şeker çabuk acıkmaya neden olduğundan bireylerin gerektiğinden fazla yemesine de neden olur. Badem ise lifli bir yapıya sahiptir ve bu sebeple yavaş sindirilir ve uzun süre tokluk sağlar. Birey de gerektiğinden fazla yemek yememiş olur. Yani değerleri eşit her kalori aynıdır denilemez. İnsanlar kaloriyi nereden aldıklarına dikkat etmez ve yaptıkları sporun işe yaramadığını düşünür. Ancak asıl bilmeleri gereken gerçek her kalorinin aynı olamadığıdır. 


    İşlenmiş gıdalar bilinenden çok daha fazla etkilidir. Yiyeceklere katılanlar bağımlılık ve daha fazla yeme isteği oluşturur. Yapılan bir araştırmada kokain bağımlısı farelere 15 gün şekerli su verilmiş. Daha sonra kokain ve şekerli su arasında bir seçim yapmaları sağlanmış ve fareler şekerli suya eğilim göstermiştir. Şeker, kokain ve eroin beyinde aynı etkiyi yaratmaktadır. Ve şeker daha fazla bağımlılık yapmaktadır.


    Zayıf insanları, zayıf oldukları için sağlıklı görürüz. Obez bir insanı yağ kütlesi fazla, aşırı kilolu insanlar olarak düşünürüz sadece. Ancak zayıf görünen insanlar da tam olarak sağlıklı denilemez. Metabolik  obezite denen bir şey vardır ve bu da dışarıdan zayıf gözükmesine rağmen içten normal değerlerden fazla yağlı olmak demektir. Dışarıdan zayıf gözükse bile normal bir obezden çok da farklı değildir aslında. Çünkü bu bireylerde zamanla benzer sağlık sorunlarını yaşayacaktır.

   Uzmanlar meşrubatları ve işlenmiş gıdaları 21. yüzyılın tütünü olarak görmektedir. Daha önce tütün konusunda aynı süreçlerden geçildi ve uzun sürse de sonuçta bu çaba başarıya ulaştı. İnsanlar tütünün sebep olduğu sağlık problemlerinin farkına vardı ve onu bıraktı. Ancak günümüzde işlenmiş gıdalar için aynı şey söz konusu değil. Bu böyle devam ederse ilerleye zamanda herkes obez olacak ve sağlık problemleriyle uğraşacak, iş gücü zayıflayacak. Bunun da ne demek olduğunu anlarsınız artık!


    Obeziteden kurtulmak istiyorsak gıdayı üretmek ve tüketme şeklini değiştirmeliyiz. Gerçek ürün pişirmek ve yemek her zaman daha zor gelir. Önemli olan buna adım atmak ve başarmaktır. 





    Ayrıntılarını merak ettiysen sende izle; bilgilen ve çevreninde bilgilenmesini sağla. ✋

                                  👇



    

5 yorum:

GERİDE KALAN MERMANAT

           Belgesel,  2015 yılında Rize'nin bir köyünde köyün son sakinlerinden olan Damla, kardeşi, annesi ve Nokta Anne olarak seslen...